Ekonomistler sürpriz faiz kararını yorumladı

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası`nın politika faiz oranını yüzde 17,75`te sabit tutmasını "sürpriz" olarak değerlendirdi.

24.07.2018 Cuma 15:37

Güncelleme : 25.07.2018 Cuma 09:44

Türkiye Cumhuriyet  Merkez Bankası (TCMB)  Para Politikası Kurulu (PPK) bugün gerçekleştirilen  temmuz toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz  oranının yüzde 17,75 seviyesinde sabit bıraktı.
 
AA muhabirine faiz kararını değerlendiren ekonomistler, piyasada 100  baz puanlık artış beklendiğini, bu nedenle kararın sürpriz niteliğinde olduğunu  söyledi.
 
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, Merkez Bankası'nın  sürpriz bir şekilde politika faizini sabit tuttuğunu belirterek, "Her ne kadar  para politikasını uzunca bir süre sıkı tutacağını dile getirse de; sıkılaşmada ek  adımın gelmemesinde, iç talepteki yavaşlama, şimdiye kadar faiz artırımlarının  gecikmeli etkileri ve maliye politikasından beklenen katkının etkili olduğu  söylenebilir." ifadelerini kullandı.
 
Bu durumda, temmuz enflasyonunun daha kritik bir duruma geldiğine  dikkati çeken Tokalı, işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlemlenen aşağı yönlü  düzeltmenin bir nebze rahatlatıcı olduğunu ancak enflasyon görünümünde kalıcı  iyileşme için yeterli olmadığını söyledi.
 
"ÖLÇÜLÜ FAİZ ARTIŞI PİYASA BEKLENTİLERİNİN ÇIPALANMASI AÇISINDAN ÖNEMLİYDİ"
 
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin de ölçülü bir faiz artırımı  yapılmasının piyasa beklentilerinin çıpalanması açısından önemli olduğunu  belirtti. Toplantı özetindeki değerlendirmelerin faiz artırımı olmadan pas  geçilmesinin gerekçesinin "ekonomide başlayan yavaşlama" olduğuna işaret  edildiğini söyleyen Sezgin, şöyle devam etti:
 
"Aslında, enflasyon baskısı artmış olsa da, Merkez Bankası'nın faiz  artırımı yaparak hali hazırda artan finansal istikrar riskini daha da pekiştirmek  istememesi sürpriz kararın arkasında yatan sebep olarak anlaşılıyor. Ancak,  burada kur ve beklenti yönetimi açısından da hassas bir denge var gözetilmesi  gereken. Faiz artırımının olmaması risk primi kanalıyla finansal istikrar riskini  dönüp daha da fazla artırabilir. Bu anlamda da ölçülü bir artırımın fayda zarar  analizi yapıldığında faydası öne çıkabilirdi diye düşünüyorum. Diğer yandan, uzun  süre sıkı duruşun korunacağı vurgusu yapılmış. Bu da ekonomi yavaşlasa ve  enflasyon düşüşe geçse bile Merkez Bankası'nın aceleci olmayacağını göstermesi  açısından elbette olumlu."
  
Sezgin, kısa vadede enflasyonda anlamlı bir düşüş beklenmediğinden  pratikte yatırım ortamına katkısının olmasını beklemediğini söyledi.
 
Mali disiplin konusunda yapılacak açıklamaların bu karar sonrasında  daha da kritik hale geldiğini vurgulayan Sezgin, "Beklentilerin ve risk priminin  kontrol edilebilmesi için öne çıkan aktör Merkez Bankası yerine hükümet  tarafından alınacak kararlar olabilir. 31 Temmuz'da yayınlanacak olan Enflasyon  Raporu ve TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın sunumu bankanın ekonomiye bakışı ve  temel varsayımları anlamında daha aydınlatıcı olacaktır." değerlendirmesinde  bulundu.
 
"PİYASA İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI OLDU"
 
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise, TCMB'nin faizde bir  değişikliğe gitmemesinin piyasa için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi.
 
Son dönemde TCMB'nin aldığı faiz kararları ve söylemlerin bankanın  enflasyondaki bozulmaya net bir şekilde tepki vereceği beklentisini doğurduğunu  ifade eden Kanlı, şunları kaydetti:
 
"Karar metninde ekonomideki yavaşlamaya yapılan vurgudan da  anlaşıldığı gibi TCMB'nin beklenenin üzerinde bir yavaşlamadan endişe duyduğu  anlaşılıyor. Bunun yanı sıra, yine karar metninde maliye politikalarının  enflasyon görünümüne vereceği katkının gelecek dönemde alınacak kararlarda etkili  olacağı ifadesi de bankanın maliye politikasında ciddi bir sıkılaşma beklentisi  içinde olduğunu gösteriyor."
 
Kanlı, bu kararın ardından TL ve Türkiye piyasalarına dair algının  önemli oranda bozulmasını beklenebileceğini belirterek, "Kurdaki değer kaybı ve  yatırımcı güvenindeki bozulmanın iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz etkisi  önümüzdeki dönemde faiz artışının çok ötesinde olabilir." diye konuştu.
 
"ENFLASYONLA MÜCADELEDE GÖZLER MALİYE POLİTİKASINA ÇEVRİLDİ"
 
Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen de, kurum ve  piyasa beklentisinin 100 baz puan artırım yönünde olduğu bir yerde PPK kararının  sürpriz niteliğinde olduğu belirtti.
 
Bu çerçevede aslında karar metninin önemli olduğunu vurgulayan Gökşen,  "Karar metnine bakıldığında ise aslında enflasyon konusundaki endişelerin halen  devam ettiği görülürken, ek olarak aslında iç talepteki aktivitenin yavaşlama  sinyallerinin fiyat istikrarı tarafına destek verici nitelikte olabileceği iması  bulunuyor. Buna ek olarak sıkı duruşun uzun bir müddet korunacağına ilişkin  söylem dikkati çekiyor. Burada anlaşılan ise politika faizinin 'ek artışa gerek  duyulmadıkça' bu seviyede uzun bir süre tutulacağı yönünde." ifadelerini  kullandı.
 
Gökşen, aslında enflasyonla mücadele tarafında artık gözlerin maliye  politikasına çevrilmesi gerektiği yönünde mesaj alındığını söyledi.

"
En Çok Okunan Haberler

Euro Bölgesi ekonomisi ilk çeyrekte büyüdü

Borsa İstanbul`dan rekor üstüne rekor

Dış ticaret istatistikleri açıklandı

Almanya beklentilerin üzerinde büyüdü

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi belli oldu

`Jeopolitik durum enflasyonda risk oluşturuyor`

HSBC CEO`su görevi bırakacak

Musk daha fazla Tesla personelini işten çıkarabilir

Volkswagen`in satışları düştü

`Faiz indiriminden sonra dikkatli olunmalı`

Samsung faaliyet karını 10 kat artırdı

ABD`de haftalık çelik üretimi azaldı

Goldman Sachs`tan ABD istihdamı tahmini

BMW, Çin`deki fabrikasına yatırım yapacak

Aramco, Çinli şirketle ortaklığı değerlendiriyor

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Dolar ve euroda son durum ne?