Güncelleme : 17.04.2014 Cuma 15:26
Akbank’ın iç tasarrufları ARTırmak amacıyla 2012 yılında başlattığı “Tasarruf Seferberliği” ikinci yılını tamamladı. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, “Ekonominin Kahramanı Çocuklar” projesi kapsamında Adana’da çocuklara tasarrufu anlattı.
Suzan Sabancı Dinçer, FED’in tahvil alımlarını azalttığı, biri mart ayında tamamlanan önünde daha iki seçim olan bir ekonominin etkilenmesinin normal olduğunu belirterek, “Bu dönem geçici. Yatırımların bundan sonra bir miktar artacağını düşünüyorum. Önümüz açık. Piyasalarda da rüzgârın pozitif olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Suzan Sabancı Dinçer, yerel seçimlerin bir belirsizlik getirdiğini bunun da atlatıldığını ifade ederek bireysel kredilerin daha yavaş ticari kredilerin daha hızlı büyümesini beklediklerini anlattı.
En önemli ilaç: Tasarruf
Suzan Sabancı Dinçer, son 10 yılda hep düşüş trendinde görülen faiz oranlarının son 8-9 aydır yeniden yükseliş trendinde olduğunu belirterek, “Hem kurda hem faizde zikzak çizmeden yeniden yola devam etmek gerekiyor” dedi ve ekledi: “Hangi ülkeye bakarsanız bakın 3 seçimin olduğu bir ülkede ekonomik faaliyetlerin etkilenmemesi mümkün değil. Türkiye’nin hep kuvvetli bir kası vardır. Bu dönem gelip geçici. Çok aşırı negatif olarak almayı uygun görmüyorum. Türkiye’de ekonomide bu dönemi atlattıktan sonra hızlanacağımızı düşünüyorum. Seçimden sonra kur toparladı faiz düştü. Ekonomik olarak önümüzün tekrar açık olduğunu düşünüyoruz.”
Suzan Sabancı Dinçer Türkiye’de tasarruf oranlarının çok düşük olduğunu belirterek “Türkiye ekonomisinin ana kırılganlıklardan biri olan cari açığı kapatmamız lazım. İşte bu bağlamda en önemli ilaç iç tasarrufların artırılmasıdır. Düşük tasarruf oranı, sürdürülebilir bir büyüme performansı yakalamamızın önündeki en büyük engellerden biri” diye konuştu.
Faizler dengede olmalı
Büyümenin finansmanında iç tasarruf oranını geliştirirken, doğrudan dış yatırımlar ve verimliliğinin artırılması gerektiğini anlatan Suzan Sabancı Dinçer, yapısal reformlarla orta gelir tuzağına düşmemenin önemine dikkat çekti.
Türkiye’de büyümenin ‘sürdürülebilir’ olmasının önemine değinen Suzan Sabancı Dinçer, bunun için de faizlerin belli bir dengede olması gerektiğine işaret etti ve şöyle devam etti:
“Makul bir reel faizle hem tasarrufu teşvik ederiz hem de TL için faydalı olur. Kur stabil giderse, büyümeyi yüzde 2.5-3, enflasyonu yüzde 8’ler civarında bekliyorsak yüzde 11’ler civarında bir nominal faizi konuşabiliriz. Mevduat faizlerinin de yüzde 10’lar civarında devam edeceğini öngörüyoruz.”
‘Sahici testi geçtik’
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Türkiye ekonomisi çok önemli bir sınavdan geçti. Fed’in mayıs açıklamasından sonra bütün gelişmekte olan ülkelerde volatilite yaşandı. Bunun üzerine Türkiye’de seçim eklendi. Bundan daha sahici bir test yok. Türkiye ekonomisi eskisi gibi kırılgan değil” dedi.
Binbaşgil, tasarruf projesiyle 15 bin öğrenciye ulaştıklarını, 2014 yılının sonundaki amaçlarının ise en az 18 bin “kahraman” daha yaratmak olduğunu söyledi.