Piyasalarda gözler TCMB`de!

Küresel piyasalar, ABD`de açıklanacak 3. çeyrek GSYH verisine odaklanırken, yurt içinde TCMB Para Politikası Kurulu kararları takip edilecek. Fed`in faiz artırımının ardından TCMB`nin de iki yıl aradan sonra politika faizini artırması bekleniyor.

22.12.2015 Cuma 09:12

Güncelleme : 22.12.2015 Cuma 11:14

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) bugün saat 14.00'de faiz kararını açıklayacak. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yaklaşık 10 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ilk faiz artırımının ardından, daha önceki açıklamalarında faiz tarafında bir adım atmak için Fed'i bekleyeceğine işaret eden TCMB'nin de bugünkü toplantısında koridorun alt bandı ile politika faizinde artırıma gitmesi bekleniyor.

Beklentiler politika faizinde 50 baz puan, koridorun alt bandında 25-50 baz puan artışta yoğunlaşırken, 25 baz puanlık indirim bekleyen bir kurum haricinde bütün katılımcılar koridorun üst bandının ise sabit tutulmasını bekliyor.

TCMB en son 29 Ocak 2014'te olağan dışı bir toplantı gerçekleştirerek politika faizini yüzde 4.5'ten yüzde 10'a yükseltmişti. Fed yaklaşık 10 yıl aradan sonra ilk kez politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 0.25 ile yüzde 0.50 aralığına yükseltirken, bundan sonraki sıkılaştırma adımlarının ise kademeli olacağı mesajını vermişti. Reuters'ın 16 kurum ile gerçekleştirdiği ankette dokuz katılımcı politika faizinde 50 baz puan, iki katılımcı 25 baz puan, iki katılımcı 100 baz puan, bir katılımcı 125 baz puan artış beklerken, iki katılımcı ise sabit kalmasını bekliyor.

Öte yandan koridorun alt bandı olan gecelik borç alma faizinde beş katılımcı 25 baz puan, dört katılımcı 50 baz puan, iki katılımcı 100 baz puan, bir katılımcı 125 baz puan artırım beklerken, üç katılımcı ise değişim öngörmüyor. TCMB faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borçlanma faizini yüzde 7.25, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7.5, koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini yüzde 10.75 seviyesinde tutuyor.

ALB Forex Araştırma Uzmanı ve UZMANPARA yazarı Enver Erkan, Fed'in Aralık toplantısında uzun süredir beklenen faiz artırımını yaparak, normalleşme sürecinin ilk işaret fişeğini ateşlediğini söyledi. Her ne kadar yumuşak bir geçişe işaret etse de küresel merkez bankaları üzerindeki baskının daha hissedilir bir hale geldiğini ifade eden Erkan, sözlerine şöyle devam etti:

'TCMB ÜZERİNDE DE BASKI OLUŞMUŞ DURUMDA'

"Son 2 yıldır Fed faiz artışını fiyatlayan piyasalarda bir tepki çıkışı yaşansa da, 2016 yılı ilerledikçe Fed’in normalleşme politikalarının etkileri kaçınılmaz olarak hissedilecektir. Buna küresel ekonomilerdeki büyüyememe, yapısal dengesizlikler ve jeopolitik riskler de eklenecek olursa 2016 yılının merkez bankaları için bunaltıcı bir yıl olması muhtemeldir. Fed sonrasında gelişen piyasalarda fiyatlamalar kısa vadede olumlu gelişmiş olabilir, ancak uzun vadede bu ülkelere ilişkin olarak faiz artırımının yaratacağı sermaye kaçışının boyutları öngörülememektedir. Bu öngörülemezliğe neden olan en önemli etmenler; bu ülkelere yatırım yapılması önünde engel teşkil edebilecek jeopolitik ve siyasi riskler, makro dengesizlikler ve kırılgan yapılardır. Şimdiden bazı merkez bankaları Fed’in uzun vadeli etkilerinden kendilerini korumak için 16 Aralık’taki faiz artırımından sonra çeşitli önlemler aldılar. Bunun en çarpıcı etkilerini de emtia ve petrol üreticisi ülkelerin peş peşe yaptığı devalüasyonlarda da görmekteyiz. Diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi TCMB üzerinde de bir baskı oluşmuş durumdadır.

Bilindiği gibi TCMB, para politikasında bir sadeleşmeye işaret ediyor. Bu sadeleşme uzun vadede para politikasını tek bir faiz oranına indirgeyecek, fakat Merkez Bankası’nın bu adımları ne kadar sık ve ne kadar fazla atacağına dair emareler belirginleşmiş değil. TCMB’nin önceki toplantı ve sunumlarında belirttiği ilk Fed adımı geldi. Faiz artırımını Fed’in adımlarına bağlamış olan Merkez Bankası’nın da şu anki süreçte ne yapacağı merak edilmektedir. Her ne kadar teorik olarak Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 7,50 olsa da, ortalama borçlanma maliyeti Merkez Bankası’nın faiz aralığı olan 7,25 – 10,25 aralığında 8,85’te oluşmaktadır. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 8,85 olduğu bir ortamda, Merkez Bankası’nın bir haftalık repo faizinde yapacağı değişikliğin yüzde 9 bandı üzerine çıkmaması fonlama maliyetini etkilemeyecektir.

TCMB’nin bu tarz bir adım atması, bir haftalık repo faizini 150 bps artırması demek olacaktır. Merkez Bankası’nın bu hamlesi çok sert bir hamle gibi görünebilir, ancak faizleri rasyonel seviyelere getirmesi için atması gereken adım da budur. Her ne kadar beklenti bu yönde olsa bile bunun zamanlamasını Merkez Bankası elindeki dataya ve kur volatilitesine göre kendi belirleyecek ve süreci yönetecektir.

'50 bps ÜZERİNDE ARTIRIM YAPMA İHTİMALİ YOK DENECEK KADAR AZ'

Merkez Bankası’nın faiz artırmaması durumunda dolar/TL üzerinde yukarı yönlü bir baskı olsa da, bu genel konjonktür nedeniyle kalıcı olmayacaktır. Genel piyasa beklentisi olan 50 bps faiz artırımı, reel borçlanma maliyeti yüzde 8,85’te olduğundan dolayı varlık fiyatları üzerinde olumsuz bir etki yaratmazken, Merkez Bankası’nın proaktif bir politika izlediği anlamına da gelecektir. 50 bps üzerinde bir artırım yapılma ihtimali ise yok denecek kadar azdır."

 

 

"
En Çok Okunan Haberler

Bankacılık sektörünün net karı belli oldu

Rekabet Kurulu`ndan META`ya para cezası

OECD bölgesinde enflasyon yükseldi

Bakanlıktan altın ithalatı kotasıyla ilgili açıklama

`ABD enflasyonu hisseler için önem taşıyor`

Euro Bölgesi`nde yatırımcı güveni toparlanıyor

`Temel göstergelere göre enflasyon yavaşlıyor`

S. Arabistan petrolde fiyat artışına gitti

`Haziranda faiz indirimi ihtimali güçlendi`

Avustralya`da iş ilanları sayısı artış gösterdi

ABD`de tarım dışı istihdam beklentilerin altında

PPK toplantı özeti yayımlandı

Bakan Şimşek`ten enflasyon açıklaması

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi arttı

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Ford Motor`un ABD`de satışları azaldı

S&P, Fed`den faiz indirimi beklentisini öteledi