Güncelleme : 01.03.2016 Cuma 11:35
İngiltere ve Japonya'nın yanı sıra pek çok gelişmiş ülkede tehlike çanları çalmaya başlarken, merkez bankaları ise düşük enflasyon ve büyüme ile mücadele için benzeri görülmemiş uygulamalara başvuruyor.
Merkez Bankaları'nın sıra dışı silahlarının arasında negatif faiz uygulaması dikkat çekiyor.
Destek Menkul Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör, konuya ilişkin UZMANPARA'ya yaptığı değerlendirmede, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 2008 yılında yaşanan finansal krizin küresel soruna dönüşerek başta Avrupa Bölgesi olmak üzere birçok ülkeyi olumsuz etkilediğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Avrupa Bölgesi'nin 2010 yılında yaşadığı borç kriz sonrası enflasyon oranının negatif seviyeye gerilerken, büyüme rakamları ise potansiyelinin oldukça altında yer alıyor. Düşük büyüme düşük enflasyon süreciyle mücadele etmek isteyen merkez bankaları faiz oranlarını negatif seviyelere kadar düşürdü.
GELİŞMİŞ ÜLKELER DÜŞÜK ENFLASYONLA MÜCADELE EDİYOR
Bugün Avrupa Bölgesi’nden açıklanan enflasyon oranı yeniden yıllık bazda % - 0,3 seviyesine gerilerken deflasyon korkuları yeniden alevlendi. Diğer gelişmiş ülkelerin enflasyon oranına baktığımızda da aynı görüntü yer alıyor. Japonya’da enflasyon oranı Ocak ayında yıllık bazda % 0 seviyesine kadar gerilerken İngiltere‘nin enflasyon oranı da % 0,3 ile oldukça düşük seviyelerde bulunuyor.
Düşük enflasyon oranlarının temel nedeni olarak, petrol fiyatlarının 2014 yılının ikinci yarısından itibaren yaklaşık % 70’e varan değer kaybetmesi gösterebilir. Ancak, ABD hariç diğer gelişmiş ülkelerin çekirdek enflasyon oranı da (Enerji ve Gıda Hariç Enflasyon) oldukça düşü görünüyor."
Enflasyon oranlarının bu kadar düşük olmasının beraberinde büyüme oranlarının da zayıf olabileceği beklentisini ortaya çıkardığını vurgulayan gözgör, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu durumun farkında olan merkez bankaları, düşük büyüme ve düşük enflasyon süreciyle mücadele edebilmek için faiz oranlarını rekor düşük seviyelerde tutarken, bazı merkez bankalarının negatif faiz uygulamasına geçtiğini görüyoruz.
Grafik 1 : Avrupa Bölgesi, İngiltere, Japonya Enflasyon Oranı
MERKEZ BANKALARINDAN BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ UYGULAMALAR...
Merkez bankaları enflasyon oranını yeniden canlandırmak için para politikası teorisinde kullanabileceği faiz oranı, varlık alım programı, zorunlu karşılık gibi araçlarının yanı sıra daha öncesinde uygulanmamış negatif faiz oranı, rezerv oranlarında üç katlı sistem (three tier system Japonya Merkez Bankası örneği) gibi araçlar da geliştiriyorlar. Ancak, merkez bankalarının düşük enflasyon süreciyle mücadele ederken daha öncesinde eşi görülmemiş para politikalarına başvurmaları küresel ekonomik görünüme fayda sağlamaktan çok zarar sağladığına yönelik fikirlerin son zamanlarda daha çok ön plana çıktığını görüyoruz.
Avrupa Bölgesi’nde enflasyon oranının yeniden deflasyon bölgesine gerilemiş olması sonrası, ECB’nin 10 Mart günü gerçekleştireceği toplantında ek teşviklere başvurmasını bekleyebiliriz. Hali hazırda 2017 yılının Mart ayına kadar aylık 60 milyar Euro’luk parasal genişleme programı uygulayan ECB bu miktarı gerçekleştireceği toplantı da 80 milyar Euro’ya yükseltebilir. Öte yandan % -0,30 olan mevduat faiz oranı % -0,40 seviyesine düşürülebilir."