Türkiye: Kayıp mı bulundu mu?

Saxo Bank Baş Ekonomisti Jakobsen, Türkiye`ye ilişkin kaleme aldığı makalede birbirinden çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. `Türk varlıkları neden bu kadar ucuz?` sorusuyla kaleme alınan işte o makale...

14.10.2015 Cuma 14:04

Güncelleme : 14.10.2015 Cuma 18:03

UZMANPARA

Saxo Bank Baş Ekonomisti Steen Jakobsen, Türkiye'ye ilişkin kaleme aldığı makalede birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Makalede seçimden Fed'e pek çok etkenin Türkiye piyasaları üzerindeki etkisine değinen Jakobsen, "Eğer seçimler iş ve ekonomi dinamiklerini çok az değiştirebiliyorsa, 1 Kasım seçimlerinden sonra dikkate değer bir işlem rahatlaması bekleyebiliriz" diyor.

İşte Jakobsen'in o makalesinin tamamı: 

"Bunları yazarken, bu yıl Türkiye’ye yaptığım üçüncü seyahatten Danimarka’ya dönüyorum. Yolda kendimi, “Türk varlıkları neden bu kadar ucuz?” diye düşünürken buldum.

Getirilerin baskı altında ve hisse değerlemelerinin pahalı olduğu bir dünyada Türkiye, birçok fırsat sunuyor. Türkiye’ye dair okuduğum uluslararası analizlerin hepsi politik riskin asıl negatif faktör olduğunu söylüyor. Elbette 1 Kasım’daki seçimlerin “kritik bir test” olacağını da…

2015 seçimlerinden onlara atfedilen risk priminin çok yüksek olduğu dersi alınmadı mı?
 
HAYAT DEVAM EDİYOR

2015’te yapılan seçimin şu ana kadarki ortak paydası, sandıklar kapandığında hayatın değişmeden devam ettiği oldu. Popülist partiler bile zayıf bir koalisyon kurmak ya da dolaylı yoldan kurulacak bir koalisyonu desteklemek için sıraya girdi.

Elbette bir diğer ders ise iktidarın zayıfladığı ama görevde kalacağının anlaşılması oldu. Bu tabii ki seçmenlerin politikalarını onayladığı için değil alternatiflerin eksikliği yüzünden oldu.

Bir başka deyişle, benim temel teorim olan politikanın düşük büyüme, umut ve enflasyon ortamında ekonomi üzerinde sıfıra yakın etkisi olduğu an itibariyle teyit edilmiş durumda. Eğer bu görüş doğruysa, eğer seçimler iş ve ekonomi dinamiklerini çok az değiştirebiliyorsa, 1 Kasım seçimlerinden sonra dikkate değer bir işlem rahatlaması bekleyebiliriz.
 
Anketlerin Türkiye’de hiçbir partinin çoğunluğu sağlayamayacağı bir Meclis’e işaret ettiğini vurgulamak isterim. Bu aslında yatırımcıların umut edebileceği en iyi sonuç…

TÜRKİYE VE İPEK YOLU

Türkiye'nin ekonomik koşullarını iyileştirebilecek bir başka makro başlık ise Çin İpek Yolu. Türkiye, bu iddialı programdan ciddi biçimde faydalanacak ve 2016'da günler ilerledikçe demiryolu, liman ve altyapı yatırımlarının arttığını göreceğiz. Çinliler, elbette, 'dünyanın geri kalanı düşünmeye devam ederken, politika üzerinden risk primi koymuyorlar ve Türkiye'ye halen ciddi biçimde yatırım yapıyorlar.




YATIRIM TAKTİĞİ

Türkiye'de düzelmenin anahtarı dış etkenlerde düzelme olacak. Bu da esas olarak daha zayıf bir ABD doları ve bütün gelişen pazarların korktuğu FED faiz artışının ertelenmesinden geçiyor. Araştırmalar analistlerin çoğunluğunun FED faiz artışlarının 2016'nın ikinci yarısında başlayacağını düşündüğünü gösteriyor. FED'in duraklaması yıl sonuna kadar sürecek long pozisyon oyunu başlattı.



TL/Dolarda 3.0700'da stop-loss'la birlikte long pozisyon fırsat dolu bir hamle olur. (Burada bakılması gereken bir başka nokta ise Merkez Bankası'nın 2003'ü baz aldığı reel efektif TL oranı olur. Bu enflasyondan arındırılmış bir çerçeveden bakıldığında TL'nin ucuz olduğu görüşünü destekliyor.)



Risk toleransı daha fazla olan yatırımcı iki yıllık hazine tahvili ve hatta büyük oyuncu Garanti Bankası'nın uzun dönem fiyatı ve düşük değerlemesini tekrar test ettiği bankacılık sektörüne yönelebilir. Türk tahvil piyasası enflasyonun yüzde 8'e yakın seyrettiği bir ortamda iki yıllıklar için yüzde 11 veriyor. Bu da geriye iyi bir reel oran olan 300 baz puan bırakıyor.

İÇ ETKENLER HALA BİRAZ RİSK TEŞKİL EDİYOR
 
Türkiye'nin iç etkenleri 2015'in geri kalanında ya değişmeyecek ya da çok az kötüye gidecek. Zayıf TL'den kaynaklanan enflasyon geçirgenliği Kasım/Ekim döneminde zirve yapıp yüzde 8.2/8.3 enflasyona neden olup sonra tekrar aşağıya inebilir. Sürpriz yapan 2. Çeyrek rakamından sonra büyüme düşecek ve potansiyel bir yüzde 5'e karşı yüzde 3 olacak. Yeni reformlar yokken ve seçimlerden yeni bir iktidar çıkması beklenmezken, Türkiye'nin 2016'da yüzde 4 büyüyeceğini tahmin ediyorum.

Brezilya ve Türkiye'yi karşılaştırarak bitirmek istiyorum. İki ülkede gelişen pazarlarda aynı anda 'online' oldu ve benzer kalkınma gösterdi."

"
En Çok Okunan Haberler

Merkez Bankası`nın rezervleri açıklandı

OECD, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti

Deutsche Bank personel maaşlarına zam yapacak

`Fed bu yıl sadece bir kez faiz indirecek`

Bitcoin ETF`lerinden rekor çıkış oldu

`Doğru yolda olduğumuzdan emin oluyoruz`

ABD Hazinesi gelecek hafta tahvil ihraç edecek

Google yüzlerce çalışanını işten çıkardı

Güney Kore`de enflasyon %3`ün altına indi

Microsoft, Malezya`ya yatırım yapacak

Wall Street`te endeksler karışık seyretti

`Faiz indirimi için daha zaman var`

Fed faiz kararını açıkladı

Doğal gaz tarifesinde değişiklik yapılmadı

TL mevduatta stopaj oranları değişti

Binance`ın kurucusuna 4 ay hapis

ABD`de mortgage faizi artışını sürdürdü