Türkiye’de tüketim alışkanlığı nasıl değişti?

Türkiye İstatistik Kurumu geçtiğimiz günlerde 2014 yılı hanehalkı tüketim araştırmasını yayınladı.

10.08.2015 Cuma 09:59

Güncelleme : 10.08.2015 Cuma 12:42

Türkiye İstatistik Kurumu geçtiğimiz günlerde 2014 yılı hanehalkı tüketim araştırmasını yayınladı. Bu rakamlar, 2004 yılı ile karşılaştırıldığında 10 yılda Türkiye’de bir ailenin tüketim alışkanlıklarında nasıl değişikler oldu?

Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu 2014 sonu itibarıyla Türkiye Hanehalkı Tüketim Araştırmasını yayınladı. Konuyla ilgili güncel bir çok haber yapıldı.

Bu anketin en önemli özelliği %20’lik gelir gruplarına göre Türkiye’de tüketim alışkanlıklarını ortaya koyması. Aslında anket yöntemiyle yapılan bu çalışmaya en büyük eleştiri dilimlerin daha daraltılmaması. Türkçesi, %20’lik gelir grubu yerine, örneğin %5’lik dilimler haline tüketim alışkanlıklarını görebilseydik, o zaman gelir grupları arasındaki farklılıkları daha iyi analiz edebilme imkanı doğabilirdi.

Ancak benim açımdan konu bu değil. Türkiye son 10 yılda oldukça gelişti. Milli geliri 4.172 dolardan 10.404 dolara yükseldi. Hal böyle iken zenginleşen! Hanehalkının tüketim eğilimlerinde keskin bir değişim olup olmadığını merak ettim.

Yaptığım 2 tablo da basit bir mantığa dayanıyor. İlkinde, 2004 yılında hanehalkı tüketim dağılımını aldım. Bunu şöyle açıklayabiliriz, hanehalkın her 100 lirasının ne kadarını neye harcadığı bu tabloda görülebilir. TÜİK ne yazikki 2004 yılında bu dağılımı gelir gruplarına göre açıklamadığı için Türkiye ortalamasıdır.

İkinci tabloda ise, aylık ortalama hanehalkı tüketim harcamasını (2004 yılında 889 TL, 2014 yılında 2848 TL) ilk tablodaki yüzdesel dağılıma göre harcama gruplarına dağıttım. Buradan, o grupta kaç TL harcama yaptığımızı buldum. Daha sonra her bir grup için 10 yılda harcamalarımızın ne kadar arttığını hesaplayıp, bu artışı TÜFE enflasyonundan arındırdım. Böylelikle her grupta yaptığımız harcamaların 10 yıllık reel artışını ortaya çıktı.
Metedolojiden sonra sadede gelelim.

Her iki tabloya bakarak (Tabloların üzerine tıklayarak orjinal boyuttaki halini görebilirsiniz), 10 yılda zenginleşen Türkiye hanehalkının tüketim alışkanlıklarında ne gibi değişikler olmuştu.

İşte çıkan sonuçlar;

Hanehalkının gıda ve içeceğe harcadığı paranın oranı 10 yılda çok hızlı düşmüş, 2004 yılında her 100 liralık harcamasının 26,4 liralık kısmını gıda ve alkolsüz içeceğe harcarken, bu rakam 2014 yılında 19,7’ye gerilemiş. Bu alanda harcamalarımız 10 yılda reel olarak sadece yüzde 33 artmış. Kabaca yıllık ortalama reel %3.3 Gıdanın oranı düşerken neyin oranı artmış. Sıkı durun; ulaştırma harcamalarının.

Hanehalkı, 2004 yılında tüketim harcamalarımızın %9.5’ini ulaştırmaya yaparken, 2014 sonunda bu rakam %17.8’e çıkmış. Ulaştırma harcamalarımız 10 yılda reel olarak %380 artmış. Peki bu ne demek? Tümüyle varsayım ama otomobil sahipliği arttı, akaryakıt harcamaları arttı, bununla birlikte ulaştırma maliyetler (dolaylı vergiler) diğer harcama gelirlerine göre daha fazla arttı. Hem toplam harcamalar içerisindeki oranı, hem de bu alandaki harcamalarımızda son 10 yılda yaşanan yüzde 380’lik reel artış yemeyip içmeyip, otomobil aldığımızı, kendimizi yollara vurduğumuzu! Gösteriyor. Doğal gelişmenin bir sonucu.

Geliri artan ülkede dışarıda yeme içme işlerine harcanan paranın payının az da olsa (1.5) puan yükseldiğini görüyoruz. Daha fazla dışarıda yemek yiyoruz! Büyük grupların restoran işine girmesine şaşmamak gerek! Nitekim bizce daha önce gıda ve alkolsüz içecek içinde olan payın dışarıda yemeği kapsayan Otel, lokanta, pastane kalemine gittiğini düşünüyoruz.

Dışarıda yiyoruz içiyoruz , otomobilimiz de var, dünyanın en pahalı benzinini ödüyoruz da eğitim işlerimiz ne durumda? İşte acı gerçek burada. 2004 yılında hanehalkı her 100 lirasının 2,1 lirasını eğitime harcıyordu. Aradan 10 yıl geçti bu oran sadece 2.4’e çıkabildi. Sadece 0,3 puan arttı. Eğitime yaptığımız harcama miktarı 10 yılda reel olarak yüzde 157 yükseldi.

5-Konut ve kira giderimizde bir düşüş görünüyor ancak çok yüksek değil. 2004 yılında her 100 liralık tüketimin 27 liralık kısımın konut ve kira giderine harcıyorduk, 2014 sonu itibarıyla 24,8 liralık bir harcama yapıyoruz.  Konut ve kira harcamalarımız son 10 yılda reel olarak yüzde 86 artmış.
6-Alkollü içecek ve sigaraya yaptığımız harcamaların payı son 10 yılda neredeyse hiç değişmemiş.  Giyim ve ayakkabının payı ise düşüyor. Buradaki düşüşün özellikle Uzakdoğu’lu üreticilerin devreye girmesiyle düşen fiyatlar nedeniyle olduğu öngörülebilir. Nitekim bu alanda reel 10 yılda harcamalar reel olarak yüzde 33 arttı. Bu bütün harcama grupları arasında en düşük artış oranı.

Geçtiğimiz 10 yıllık dönemdeki harcama değişimleri ile önümüzdeki 10 yıla bakarsak kabaca sonuç şu; Dışarıda yemeye içmeye harcadığımız para daha da artabilir, otomobile ödediğimiz para miktarı geçmiş 10 yıldaki hızlı tüketime rağmen biraz hız kesebilir, eğitime çok fazla para harcamadığımız için, orta gelir tuzağından kurtulma şansımız 10 yılda pek yok gibi.

"
En Çok Okunan Haberler

Apple hisseleri yükseldi

Çin`in döviz rezervleri geriledi

`Almanya`nın ihracatı durgunlaşabilir`

`Fed`in bir sonraki hamlesi faiz indirimi olacak`

Çin ile Rusya’nın ticaret hacmi arttı

ABD bankaları kredi standartlarını sıkılaştırdı

Grayscale Bitcoin Trust sermaye girişi sağladı

`ABD devlet tahvillerine yatırım yapılmalı`

Avustralya faizi değiştirmedi

Bakır faiz indirimi umuduyla yükseldi

`Birleşme ve satın alma işlemleri hız kazandı`

ABD`de haftalık çelik üretimi arttı

Bankacılık sektörünün net karı belli oldu

Rekabet Kurulu`ndan META`ya para cezası

OECD bölgesinde enflasyon yükseldi

Bakanlıktan altın ithalatı kotasıyla ilgili açıklama

S. Arabistan petrolde fiyat artışına gitti