`Vikinglerde` düşük faiz dönemi

Kuzey Avrupa ülkeleri, ECB`nin adımının ardından, Euro karşısında güçlenen para birimlerine ve enflasyondaki gerilemeye karşı düşük faiz uygulamasını benimsedi.

16.02.2015 Cuma 11:21

Güncelleme : 16.02.2015 Cuma 11:21

Düşen petrol fiyatları ve Avro Bölgesi'nden gelen genişleyici adımlar, özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri üzerinde baskı oluştururken, söz konusu ülkeler bu durumla mücadele için faiz silahını kullanıyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bölge ekonomilerini canlandırmak için parasal genişlemeye gitmesi, Avro Bölgesi'nin dışında kalan Avrupa ülkelerinde enflasyon görünümündeki belirsizliği artırırken, aynı zamanda ülkelerin para birimlerindeki volatiliteyi de (oynaklık) yükseltti.

Bu durum karşısında, zayıflayan avroya karşı para birimlerinin değer kazanması ve enflasyondaki düşüşün önüne geçmek için ülkeler genişlemeci politikalara yönelirken, İsviçre ve Danimarka'nın ardından, İsveç Merkez Bankası da politika faizinde indirime gitti.

İsveç Merkez Bankası sıfır düzeyinde bulunan politika faizini 10 baz puan düşürerek negatif faiz uygulamasına geçti. Banka ayrıca, vadeleri 1 ile 5 yıl arasında değişen toplamda 10 milyar İsveç Kronu tutarında devlet tahvili alımı yapacağını da duyurdu. Banka, ekonomik aktivitenin güçlendiğini, ancak enflasyonun yeteri kadar hızlı yükselmediğine işaret ederek, alınan önlemlerin bankanın enflasyon hedefi rolünü korumaya yönelik olduğunu bildirdi.

Faiz oranlarının enflasyon yüzde 2 seviyesine yakın olana kadar bu seviyede kalmasının beklendiğini de aktaran banka, "Faiz oranlarının artırılması, 2016 yılının ikinci yarısına kadar uygun görülmüyor" açıklamasını yaptı. Kararın ardından dolar/kronu paritesi 8,48 ile yaklaşık 6 yılın en yükseğine çıktı.

Danimarka Merkez Bankası da ülke para biriminin avro karşısında yükselmesini gerekçe göstererek, art arda 4 kez faiz indirimine gitti. İlk olarak 19 Ocak'ta yüzde eksi 0,05 düzeyinde bulunan politika faizini sürpriz bir şekilde yüzde eksi 0,20'ye düşüren Danimarka Merkez Bankası, 3 gün sonra faizleri 20 baz puan daha azalttı. Banka son olarak da 5 Şubat'ta harekete geçerek, politika faizini yüzde eksi 0,50'den yüzde eksi 0,75'e çekti.

Banka, İsviçre Merkez Bankası'nın minimum kur uygulamasını durdurma ve ECB'nin varlık alım programı kararının ardından önemli bir yabancı para girişi olduğunu duyurarak, önlemlerin döviz girişini engellemek amacıyla alındığı ve tek amacının kronun avro karşısında istikrarını sürdürmesi olduğu açıklamasında bulundu.

İzlanda ise 10 Aralık'ta politika faizini yüzde 4,5'e düşürürken, 4 Şubat'ta da bu seviyesini korudu. İzlanda Merkez Bankası, faizleri 0,5 baz puan düşürme kararında ise kasım ayı enflasyon oranının yüzde 1'e gerilemesini ve İzlanda kronundaki istikrarlı durumu neden gösterdi.

İzlanda Merkez Bankası yetkilileri, aynı zamanda kasım ayındaki faiz kararında, enflasyon için kısa vadedeki görünümün beklenenden daha düşük gerçekleşmesinin etkili olduğunu belirtirken, politika faizini kasım ayında 25 baz puan indirerek, enflasyonun 2015'in ortalarına doğru hedef oranlarının da altına gerilemesini beklediğini ifade etti.

NORVEÇ VE İNGİLTERE'DE DE FAİZLER DÜŞÜK SEVİYEDE

Norveç Merkez Bankası ise 11 Aralık'ta yaptığı para politikası toplantısında, politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 1,25'e çekti. Bir sonraki faiz kararını 19 Mart'ta verecek olan banka, ülke ekonomisinin büyüme beklentilerinin zayıfladığına işaret etti. Banka yetkilileri ayrıca, faiz oranlarının düşürülmesine gerekçe olarak, Norveç Kronu'nun önemli derecede değer kaybetmesini, bu durumun ekonomi ve enflasyon görünümüne zarar vermesini göstermişti.

İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2009 yılından beri politika faizini tüm zamanların en düşük seviyesi olan yüzde 0,5'te tutmaya devam ediyor. BoE'nin bu kararı, 8 Ocak ve 5 Şubat tarihlerinde düzenlenen faiz toplantılarında da değişiklik göstermedi.

BoE'nin 2 gün önce yayınlanan enflasyon raporunun ardından açıklama yapan BoE Başkanı Mark Carney, tahminlerine göre enflasyonun gelecek 2 yıl içinde tekrar hedeflenen seviyeye gelerek daha sonrasında ise biraz daha yükselmesinin beklendiğini söylemişti.

Enflasyonun 2 yıl içerisinde hedeflenen noktaya ulaşacağını ve daha sonra hedefin biraz daha altında seyredeceğine işaret eden Carney, düşük enflasyon devam ederse faiz oranlarının azaltılabileceğini vurgulamıştı. Ayrıca Carney, Yunanistan'a ilişkin risklerin artması durumunda parasal genişlemenin artabileceğini ya da faizlerin indirilebileceğini de belirtmişti.

Avrupa Birliği'ne üye olan birçok ülkede ise ECB faiz oranlarını uygulanıyor. Bu nedenle, Kuzey Avrupa ülkelerinden İrlanda, Letonya, Estonya, Litvanya ve Finlandiya'da politika faizi yüzde 0,05'te bulunuyor.

"
En Çok Okunan Haberler

ABD`de çekirdek PCE belli oldu

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

`En büyük önceliğimiz fiyat istikrarı`

Microsoft`un gelir ve karı beklentileri aştı

`BoJ üç kez daha faiz artırabilir`

`ABD ekonomisi güçlü`

Japonya Merkez Bankası faizi değiştirmedi

Çin`in altın tüketimi arttı

Merkez Bankası`ndan zorunlu karşılık adımı

Avrupa`da emlak piyasası kötüleşti

Net UYP açığı belli oldu

`Petrolün enflasyon için yarattığı risk sınırlı`

BNP Paribas`ın ilk çeyrek karı düştü

Toyota`nın satışları ilk kez 10 milyonu aştı

Almanya`da ihracatçıların hissiyatı geriledi

UBS`ten paladyum tahmini

IBM`den 6,4 milyar dolarlık satın alma