Yıllardır kemer sıkma politikaları uygulayan Yunanistan, ağustos ayında sona erecek olan 86 milyar euroluk (100 milyar dolar) kurtarma programı ile temerrüde düştüğü, 10 yıllık
tahvil getirilerinin yüzde 40'ı aştığı ve ülke olarak
Euro Bölgesinden atılmasına ramak kaldığı bir dönemin sonuna gelmiş olacak.
Şimdi kendisi gibi finansal krizin kurbanı olan İspanya, Portekiz ve Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ardından Yunanistan da yeniden eski düzene dönecek. Ancak kurtarma programının getirdiği nakit bittiğinde, kendisini bağımız olarak finanse edebilmek için uzun vadeli yatırımcıyı tahvil piyasasına çekebilmek zorunda.
Bunun yolları, üçüncü kurtarma programının bitişine yakın, oluşan olumlu eğilimden yararlanmak, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tahvil alımlarına katılmak, ya da hala "çöp" kategorisinde olan kendi tahvillerinin derecesinin yükseltilmesi.
Toplam 1.7 trilyon dolarlık varlık yöneten J.P. Morgan Asset Management'ta sabit getirili varlıklara yatırımdan sorumlu Nick Gartside, "Yunanistan üzerinde güneş açtı. Artık çok farklı bir yerde ve kredi derecelendirme kuruluşları muhtemelen Yunanistan'ın notunu yükseltmeye devam edecekler" dedi.
ECB'nin, kurtarma programı bittiğinde Yunan tahvillerini büyük çaplı nicel genişleme (QE) destek programına dahil etmesi, bu yolda çok önemli bir aşama olacaktır.
Yunanistan, yatırım yapılabilir derecenin altında kredi notuna sahip olduğu için, sadece kurtarma programı kapsamında olan ucuz merkez bankası nakit kaynağına erişebiliyordu.
ECB, Yunanistan kurtarma programından çıktıktan sonra ülkeye tanınan bu imkanın kaldırılacağını açıkladı.
QE programına dahil olabilmek için Yunanistan'ın ECB'nin borç sürdürülebilirlik analizinden geçmesi gerek ki bu da, haziran ayında, borç profilini düşürmek için Eurogroup ile üzerinde anlaşmaya vardığı reformların uygulamaya geçmesinden sonra mümkün olabilir.
Yunanistan'ın yüzde 180'e dayanan borçlanma/GSYH oranı Euro Bölgesi içinde en yüksek olanı.
HSBC analistleri, Euro Bölgesi yetkililerinin Yunanistan'a özel bir durum gözüyle baktıklarını ve dolayısıyla QE'ye katılmak için gereken koşullar konusunda müsamaha gösterebileceklerini söylediler.