• Ayşegül Bayram

Fed sonrası iyimser seyir uzun sürmeyebilir

18.12.2015 Cuma 18:24

Geçen hafta, sonunda beklenen oldu ve Fed piyasa beklentisinin paralelinde 25 baz puanlık faiz artışına gitti. Fed başkanı Janet Yellen, toplantının ardından yaptığı basın toplantısında, bu kararın alınmasında düşük enflasyon oranına rağmen ABD ekonomisinin yüksek borçlanma maliyetini kaldırabilecek güçte olduğu yönündeki inançlarının etkili olduğunu aktardı. Yellen, ayrıca şu an düşük petrol fiyatları ve ithalat fiyatları sebebiyle düşük seyreden enflasyonun orta vadede hedefe ulaşacağını belirtti. Bununla beraber faiz artırım sürecinin kademeli olacağını tekrar vurgulayan Yellen, para politikasının genişlemeci olmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Yellen’ın ılımlı söylemleri ışığında, piyasalarda zaten yaklaşık 80% oranında fiyatlanmış olan Fed’in faiz kararı, piyasalarda volatil bir görünüme sebep olmadı. Bu karar genel olarak küresel piyasalardaki olumlu havayı destekledi. İç piyasada da küresel piyasaların paralelinde kararın getirmiş olduğu rahatlamayla USDTRY paritesinde kar realizasyonlarının etkisiyle 2,92’li seviyelerin test edildiği görülürken, BIST100 endeksinde de alıcılı seyir takip edildi. Ancak orta vadede Türkiye tarafından bir hamle gelmemesi halinde bu iyimserliğin kalıcı olmasını beklememek gerekir. Kısa vadede dolardaki bu geri çekilme endeks tarafında yükselişleri desteklemektedir. Şu an borsada görülen hareket de bunu teyit eder nitelikte. BIST 100 endeksinde haftanın son günü dolardaki geri çekilmeye rağmen satıcılı seyir hakimdi. Dolayısıyla şu an ilk aşamada endeksin önünde önemli bir 75.000 direnci olduğu söylenebilir. Bu seviyenin aşılmasının yıl sonuna doğru 77.500 seviyelerinde bir kapanış görmemizi sağlayabileceğini düşünüyoruz. Uzun vadede ise odağımızda ABD verileri ve petrol fiyatları olacak. Bu süreçte ABD verilerinin, özellikle enflasyonun ikinci faiz artırımını destekleyecek nitelikte gelmesi etkili olabilir. Bu sebeple endekste uzun vadede Türkiye tarafından bir hamle gelmemesi halinde aşağı yönlü riskler ön plana çıkabilir.

Paritelere baktığımızda; USDTRY’de kısa vadede kar realizasyonlarıyla 2,92’li seviyeleri test eden paritede satışların artmasıyla 2,8910 seviyesine doğru geri çekilme görülebilir. Ancak uzun vadede ABD verilerinin 2016 yılı faiz artırımını destekleyecek nitelikte gelmesi halinde 3,00 seviyesine doğru yükseliş görülebilir.

Altın Ons tarafında ise Fed kararı sonrası sert satış baskısı altında kalan paritede zayıf görünüm sürüyor. 1052 seviyesi üzerinden fiyatlanan paritede kısa vadede 1060 seviyesi destek olarak test edilebilir. Paritenin 1060 seviyesini aşması halinde yükselişin 1068 seviyesine doğru devam etmesi beklenebilir. Ancak uzun vadede dolardaki değer artışına paralel olarak 1052 seviyesinin altına sarkılması durumunda satışların güçleneceği söylenebilir. Fakat bizim kurum olarak beklentimiz, önümüzdeki yıl özellikle parasal genişlemenin sonlandırılmasından bu yana en çok değer kaybeden enstrüman olan altında kar realizasyonunun olabileceği ve 1200 USD kadar bir yükseliş olabileceği yönünde.


Önümüzdeki hafta özellikle yurtiçinde gerçekleşecek olan PPK toplantısının yanısıra yurtdışında önemli veriler açıklanacak. Euro Bölgesi’nde piyasaların odağında Almanya ÜFE verileri olacak. Veri, deflasyon problemi yaşayan Euro Bölgesi ekonomisinin seyri açısından çok önemli. Euro bölgesi enflasyonu şimdilerde petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü seyir sebebiyle aşağı yönlü baskılanıyor. 3 Aralık’ta AMB 2%’lik enflasyon hedefine ulaşmak için parasal genişleme programını Mart 2017’ye kadar ve gerekirse bu sürenin sonrasında da devam edeceğini vurgulamıştı. Dolayısıyla verideki seyir ilerleyen dönemlerde AMB tarafından gelebilecek olan hamlelerin işaretçisi olabilir.

ABD tarafında ise büyüme ve kişisel harcamalar Fed’in faiz artırım sürecinde dikkatle izlediği verilerden. Daha önce Fed üyelerinin de belirttiği gibi Fed’in faiz artırım sürecinde hedefleri sürdürülebilir bir büyüme görünümüne sahip olmak ve enflasyonun Fed’in 2% hedefine ulaşması. Dolayısıyla büyüme verisinin Fed beklentilerini karşılayacak düzeyde gelmesi ve enflasyon üzerinde dolaylı etkiye sahip verilerden olan kişisel harcamalar verisinin, beklentileri aşarak ABD enflasyon görünümü üzerinde olumlu etki yaratması halinde ikinci faiz artırım söylemleri güçlenebilir.

Yurtiçinde dikkatler TCMB’nin PPK toplantısında olacak. Fed kararının ardından YP zorunlu karşılıklara ödenecek faiz oranını 0,24%’ten 0,49%’a yükselten TCMB’nin bu toplantıda piyasanın Fed kararı sonrası volatil bir görünüm sergilememesi sonucu bir aksiyon almayacağını düşünüyoruz.

Ayşegül Bayram / www.alanyatirim.com/ 
Alan Yatırım Menkul Değerler Analisti

Yazarın Önceki Yazıları