Güncelleme : 14.04.2014 Cuma 06:36
Bir ayda MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi yüzde 6 yükseldi. Bunun anlamı şu: Yatırımcılar gelişmekte olan ülkelere yöneldi. Ama bu piyasalarda olası realizasyon Türkiye’yi de etkileyebilir.
Gelişmekte olan piyasalar düşüşleriyle de çıkışlarıyla da hep ilgi odağı. Son 1 ayda MSCI Dünya Endeksi yüzde 2 gerilerken, MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi yüzde 6 yükseldi. Gelişmekte olan piyasaların tahvil ve borsa fonlarına sermaye girişleri yaşanıyor. Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın haberine göre; ancak mayıstan bu yana sermaye çıkışı yaşanan piyasalar, henüz toparlanabilmiş değil. Buna rağmen iyimserlik gözleniyor.
Martta başlayan gelişmekte olan piyasalardaki yukarı hareket FED tutanaklarında, üyelerin faiz artırım zamanına ilişkin piyasada oluşan beklentilerin abartılı olabileceği ve bu konuda temkinli bir duruş sergileneceğini belirtmesinin ardından sürüyor. Gelişmekte olan ülkelere ilişkin yaklaşımın pozitife dönmesi için önümüzdeki haftalarda da fon girişlerinde olumlu rakamlar görmemiz şart.
İyimserlik artmış durumda
Öte yandan Gelişen piyasalarda oluşabilecek bir kâr realizasyonu Türkiye’yi de olumsuz etkiler. Nitekim risklere dikkat çeken kurumlar ‘borsada 73.000-74.000 aralığıda ağırlığını azalt’ diyor. Nisan ayının borsa açısından genelde olumlu geçtiği, mayısta satışların geldiği de unutulmamalı.
MSCI Tükiye endeksi son bir ayda yüzde 23 yükseldi. Bu yükseliş gelişmekte olan piyasalardaki yükselişin neredeyse 4 katına tekabül ediyor. Seçim sonrası artan iyimserlik Türkiye’nin gelişen piyasaların üzerinde bir performans göstermesini sağladı.
Her hisse prim yapmıyor
Uzun vadede düşen faizlerle birlikte para borsa, altın ve bonoya yöneldi. Ancak borsada her hisse prim yapmıyor. Son 10 yıldır borsada 84 şirketin piyasa değeri 10 yıl önceki seviyenin altında kaldı. 10 yıl içinde halka açılan şirketlerin yüzde 73’ü ise kaybettirdi. Kârlı, büyüyen, temettü veren şirketlerin hisselerinden uzak duranlar kaybediyor!
Yatırımda riskten kaçan altına ve mevduata sığınırken, fırsatı değerlendirmek isteyenler borsaya geliyor. Son 10 yılda dövizdeki getiri enflasyonun altında kalırken bono, altın ve borsanın getirileri oldukça yüksek. Yatırımda sepet oluşturanlar, para piyasalarındaki dalgalanmalar karşısında kendilerini korumaya çalışıyor. Seçim sonrası faizlerin düşme ihtimali ise borsayı canlı tutuyor.
DOLAR BAZINDA DÜŞENLER
Borsada mart ayından bu yana yaşanan yükselişte tarihi dip seviyelerinde bulunan ve çıkışa katılmayan hisseler de var. Hisse senetlerinin son 10 yıl içerisindeki hareketlerini incelediğimizde, bu süre zarfında borsada olan toplam 266 şirketten 84 tanesinin dolar bazında piyasa değerleri erimiş durumda. Bu hisseleri alıp tutanlar 10 yıllık süre zarfında hiç bir getiri elde edemediler. Eğer firma temettü de ödememiş ise tam anlamıyla bir zarar söz konusu.
Borsa, her ne kadar yatırımcılar için sürekli büyük kazançların konuşulduğu bir platform olsa da son 10 yıllık zaman diliminde enkaz haline gelen hisse sayısı hiç de az değil. Bu süre zarfında halka arz edilen hisse senetlerinin yüzde 73’ü yatırımcısına dolar bazında kaybettirdi. Halka arz seferberliği ile borsaya gelen şirketlere umut bağlayan, yüksek beklentilerle bu hisselerin peşine takılanlar kaybettiler. Yüksek getiri beklentisi bu hisseler açısından tam anlamıyla bir hayal kırıklığına dönüştü.