Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, AA muhabirine, 2,5 yılda aktif büyüklüklerinin yaklaşık 18 milyar liraya yükseldiğini, sektörde yüzde 10 payları bulunduğunu söyledi.
Vakıf Katılım'ın, katılım bankacılığına yeni bir soluk kazandırdığına, bu nedenle de yoğun ilgi gördüklerine işaret eden Göktaş, "Vakıf" isminin buna olumlu etki sağladığını belirtti.
Kaynaklarını bulundukları illerde özellikle KOBİ'lere yönlendirmek istediklerini dile getiren Göktaş, "2018 yılını Vakıf Katılım olarak her şeye rağmen oldukça iyi geçirdiğimizi düşünüyorum. İlk 6 ay çok ciddi performans sergiledik. Hemen hemen bütün hedeflerimizi tutturduk. Temmuz ayından sonra ülke ekonomisinde yaşanan çalkantılardan elbette biz de etkilendik ama bu, hedeflerimiz anlamında bir sapmaya neden olmadı." diye konuştu.
Göktaş, katılım bankacılığının faizsiz İslami bankacılık sistemi olduğuna dikkati çekerek, İslami prensip ile modern bankacılık anlayışıyla müşterilerine hizmet verdiklerini anlattı.
Vakıf Katılım olarak önceliklerini, yeni ekonomik planda devletin öncelik verdiği alanlarda belirlediklerini vurgulayan Göktaş, şöyle devam etti:
"İhracat öncelikli, ithal ikamesi, millileşme ve yerlileştirme, enerji ve sağlık gibi alanlara yöneliyoruz. Sektör olarak KOBİ'lerde yoğunlaşıyoruz. Katılım bankacılığının Türkiye'deki potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Şu an sektörün pazar payı yüzde 5. Bunun bugüne kadar katılım bankacılığını yeterince anlatamamamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. 2018 yılında devletimizin çıkardığı iki enstrüman var. Bunlardan biri BES, diğeri de Hazine Müsteşarlığı'nın çıkardığı altına endeksli
bono ve kira sertifikası. Her iki üründe de faizli ve faizsiz alternatifler sunuldu müşterilere ve yüzde 60 ve 65 arasında faizsiz olan ürünler tercih edildi. Bu da aslında katılım bankacılığının, yani faizsiz bankacılığının ciddi potansiyele sahip olduğunun göstergesi. Önemli olan insanlara alternatif sunmak. Faizsiz alternatif olduğunda tercih edildiğini çok net görebiliyoruz."
"GLOBAL FİNANS MERKEZİ YOLUNDA ENGELİMİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM''
İkram Göktaş, Türkiye'nin finans merkezi olma yolunda ilerlediğini vurgulayarak, "Global finans merkezi olma yolunda herhangi bir engelimiz olduğunu düşünmüyorum. Önümüzdeki hafta açılacak İstanbul hava alanı ve yapılan devasa projeler, aslında ülkemizin her geçen gün bir finans merkezi olma yolunda önemli ve sağlam adımlar attığının göstergesi." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin global finans merkezinden önce müslüman bir ülke olarak İslami finans merkezi olması gerektiğini dile getiren Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Finans merkezi sadece binalarla olmuyor. İnsan kaynağı ve ürün çeşitlenmesi anlamında gerekli adımları atarak İslami finans merkezi olma yolunda hızlıca ilerlediğimizi düşünüyorum. Bu konuda ciddi adımlar atıldı devletimiz, hükümetimiz ve katılım bankaları tarafından. Bunlardan biri BDDK nezdinde daire oluşturulması, üst koordinasyon kurulunun kurulmuş olması, katılım bankası üst danışma kurulunun kurulması. Bunların hepsine baktığınız zaman, bunlar İslami finans merkezi olunması açısından önemli adımlar. Buna üniversitelerde açılan lisans seviyesindeki bölümleri eklediğimiz zaman önemli adımların büyük kısmı altyapıda atılmış gözüküyor. Ülkemiz ve İstanbul, en kısa sürede önce İslami, sonra global finans merkezi haline gelecektir."
Katılım bankacılığının pazar payının 2025 yılında yüzde 15'e ulaşacağını öngördüklerinin altını çizen Göktaş, "Konvansiyonel bankalar da büyürken
bizim onlara göre çok daha fazla büyüyerek pazardan yüzde 15 pay almamız gerekiyor. Bu potansiyelin olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz." dedi.
Göktaş, Vakıf Katılım olarak 2023'de sektör liderliğine ulaşmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.