Otomotiv ve tekstil sektörleri yılın ikinci yarısı için umutlu

Yeni tip corona virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ihracatta düşüş yaşayan otomotiv ve tekstil sektörlerinin temsilcileri, belirsizlik ortamının son bulmasının ardından artacak taleplerle birlikte iyileşme sürecinin hızlı olacağını öngörüyor.

Otomotiv ve tekstil sektörleri yılın ikinci yarısı için umutlu
07.05.2020 Perşembe 15:56

Güncelleme : 08.05.2020 Cuma 09:56

Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nden (BOSİAD) yapılan açıklamaya göre, otomotiv ve tekstil  ihracatında corona virüs salgını nedeniyle yaşanan kayıplar, geleceğe yönelik beklenti ve öngörüler, BOSİAD Başkanı Rasim Çağan'ın moderatörlüğündeki video konferans toplantısında ele alındı.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran  Çelik ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı Pınar Taşdelen  Engin, toplantıda, "Pandemi Sürecinde Yaşananlar" ve "Yeni Normale Dönüş"  başlıklarında açıklamalarda bulundu ve sanayicilerin sorularını yanıtladı.

OİB Başkanı Çelik, toplantıda yaptığı konuşmada, salgın nedeniyle mart  ayının ikinci yarısından itibaren Türkiye'de ihracatı en çok düşen sektörün  otomotiv olduğunu belirtti.

Mayıs ayında fabrikaların tekrar çalışmaya başladığını aktaran Çelik,  şunları kaydetti:

"Öngörümüz, yüzde 20 iyi senaryo, yüzde 30 kötü senaryo ile bu yılı  kapatacağımız yönünde. Önümüzdeki süreçte ise 6 ay kadar yeni normale geçeceğiz,  en azından aşı bulunana kadar. Yeni normalde eski performansı yakalamamız çok  zor; ancak umutlu veriler de geliyor. Firmalar tüm tedbirleri alarak, üretime  döndü. Bu dönüşler, azalan talep ve sağlık tedbirleri nedeniyle düşük tempolu  olacak. Mayıs ayında ihracattaki beklenti, yüzde 40-50 aralığında bir azalış  yönünde."

Çelik, ihracattaki azalışta hazirandan itibaren yüzde 20-25 dilimine  geçileceğini vurgulayarak, "Son çeyrekte yeni normalden çıkıp normale dönüşün  yaşanmasını bekliyoruz. Pandeminin sona ermesiyle pazardaki geri dönüşün çok  hızlı olacağına inanıyorum. Avrupa Birliği'nin kısa sürede toparlanması, sektöre  can suyu olacaktır." ifadesini kullandı.

Çevre bilincinin artmasıyla elektrikli araçlara dönüşün hızlanacağına  dikkati çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin otomotivde yeniden başlayan bu oyunun içinde yer alma  gücü artacak. Pandemi dönemince bireysellik, toplu taşımaları etkileyecek ve  insanların belli segment araçlara talebi artacaktır. Bu açıdan da bir  potansiyelden bahsetmek mümkün. İhracat gerçekleştirdiğimiz gelişmiş ülke  pazarlarındaki maliyetlerle Türkiye'nin maliyetleri arasındaki makas açılacak ve  Türkiye'nin rekabetçiliği artacak. İç pazarın büyümesini engelleyen ÖTV'lerin  yüksekliği üzerine görüşmelerimiz devam ediyor."

"ARTIK MASKEYİ BİR AKSESUAR OLARAK GÖRECEĞİZ"

Tekstil sektöründeki genel tablo ve ihracat verilerine ilişkin  açıklamalarda bulunan UTİB Başkanı Engin de tekstil sektörünün krizlere alışkın  olduğunu aktardı.

Salgın sebebiyle geleceğin öngörülemediği bir dönem yaşandığını ifade  eden Engin, "Ocak ve şubat fuarlarında müşterilerden ciddi talepler almıştık ve  2020 için çok ümitliydik. Salgın, en büyük pazarlarımız Avrupa ve Amerika'yı da  etkiledi." dedi.

Bursa'nın tekstil ihracatının nisan ayında yüzde 65 düştüğünü belirten  Engin, "Ocak-nisan döneminde, bir önceki yıla göre azalış, yüzde 22. Haziran  ayından itibaren Avrupa'dan ciddi taleplerin geleceğini düşünüyorum. Bu yönde  birçok gösterge var. Mağazalar açıldıktan sonra hazırlıklı olmalıyız."  değerlendirmesinde bulundu.

Gelecek dönemde taleplerin farklılaşarak siparişlerin evirileceğini ve  tüketici alışkanlıklarının değişeceğini kaydeden Engin, şöyle devam etti:

"Yeni jenerasyon sürdürülebilirlik üstünde çok duruyor. Belki 'fast  fashion'dan yavaş yavaş uzaklaşacağız. Çeşitli ürünlerde önümüzde fırsatlar var.  Özellikle teknik tekstil alanında büyük yatırımlar yapmadan elimizdeki makine  parkıyla çok farklı ürünler üretebiliriz. Artık maskeyi bir aksesuar olarak  göreceğiz. Avrupa'da okullar açılıyor, ciddi bir talep var. Üniversiteler ve  Ar-Ge merkezleri ile dirsek temasındayız. İhracat süreçleri ve spesifikasyonların  belirlenmesi noktasında çalışmalar devam ediyor. Çok önemli konulardan biri de  üreticiyi korumak adına en azından bu dönemde ithalatla ilgili önlemlerin  alınması. İç piyasada, Ramazan Bayramı'ndan sonra bir hareketlenme yaşanacaktır.  Özellikle bu dönemde sürdürülebilir ürünlerin üstüne gitmek, Ar-Ge çalışmalarına  önem vermek, medikal tekstiller ve fonksiyonel ürünlerle ilgili çalışmalar yapmak  gerekiyor. Fuarların durumu merak ediliyor; zamana bırakmak lazım. UTİB olarak,  sanal fuarlar, online B2B görüşmeleri ile ilgili projeler yürütüyoruz."
En Çok Okunan Haberler