21.04.2024 03:19:57 TCMB Başkanı Uysal`dan cari denge açıklaması - Türkiye'nin bir numaralı finans ve ekonomi portalı uzmanpara.com.

TCMB Başkanı Uysal`dan cari denge açıklaması

27.11.2019 18:37

Son güncelleme : 28.11.2019 11:42

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, "Son bir yıllık dönemde cari denge önemli bir iyileşme kaydetti ve 2002 yılından bu yana ilk defa yıllık olarak fazla vermeye başladı" dedi.



AA

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin aylık olağan toplantısına konuk olarak katılan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, “Dış Denge, Sürdürülebilir Büyüme ve Fiyat İstikrarı”  başlıklı bir konuşma yaptı.

Uysal, TCMB olarak reel sektörü daha iyi anlama ve bu yönde iletişimi güçlendirme konusuna verdikleri önemi daha önce çeşitli platformlarda ifade  ettiklerini ve bu toplantıyı, bu çerçevenin hayata geçirilmesi yolunda önemli bir adım olarak değerlendirdiğini dile getirdi.

Ekonomide dengeli ve sürdürülebilir büyüme açısından önemli gündem maddelerinden biri olan dış denge konusuna değinen Uysal, "Hepinizin takip ettiği gibi son bir yıllık dönemde cari denge önemli bir iyileşme kaydetti ve 2002 yılından bu yana ilk defa yıllık olarak fazla vermeye başladı. Mevcut  projeksiyonlara göre bu yıl sonu itibarıyla pozitif büyüme kaydedilen bir yılda  cari fazla vermiş olacağız. Eş güdüm içerisinde uygulanan basiretli makro  politikaların etkisiyle dış dengede sağladığımız kazanımların önümüzdeki  dönemlerde devamı fiyat istikrarı, finansal istikrar ve sürdürülebilir büyüme  adına büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

Bir ülkenin dış dengesinin en yalın tanımıyla bir ekonomide yerleşik  kişilerin yurt dışında yerleşikler ile belli bir dönem içinde yapmış oldukları  ekonomik işlemleri gösterdiğini aktaran Uysal, "Dış denge kavramı bir taraftan o ülkedeki iktisadi birimlerin tüketim, tasarruf, yatırım ve üretim kararlarını  yansıtırken, diğer taraftan sürdürülebilir büyüme ile fiyat istikrarı ve finansal  istikrarın sağlanmasında belirleyici bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla Türkiye  gibi uzun yıllar cari işlemler açığı veren bir ülkede dış denge dinamiklerinin  konjonktürel ve yapısal unsurlar ile beraber ele alınması makroekonomik  istikrarın devamı için kritik bir öneme sahiptir." diye konuştu.

Uysal, cari işlemler dengesinin 2018 yılının ikinci çeyreğinde başlayan dengelenme süreciyle birlikte hızla iyileştiğini ve uzun yıllar sonra ilk kez bu yılın haziran ayında yıllık olarak fazla verdiğini anımsattı.

"DİNAMİKLERİN ÖNCEKİ DÖNEMLERLE KIYASLANMASI VE FARKLILIKLARIN TESPİT EDİLMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"

Cari dengedeki iyileşmenin üçüncü çeyrekte de devam ettiğini ve eylül  ayı itibarıyla yıllık yaklaşık 6 milyar dolar fazlaya ulaştığını belirten Uysal, şöyle devam etti:

"Böylece, 2018 yılı ikinci çeyreğinde milli gelire oran olarak yüzde  6,5 düzeyinde açık veren cari işlemler dengesinin, 2019 yılı üçüncü çeyreği  itibarıyla yaklaşık yüzde 1 oranında fazlaya ulaştığı tahmin edilmektedir. Bu  noktada hatırlatmak isterim ki cari işlemler dengesi tarihimizin en derin  krizlerinden birini takiben en son 2002 yılının Kasım ayında yıllık olarak fazla  vermiş ve o dönemden 2019 yılının haziran ayına kadar kesintisiz olarak açık  vermiştir. Bu açıdan bakıldığında cari dengedeki mevcut düzeltmeyi getiren  dinamiklerin önceki dönemlerle kıyaslanması ve farklılıkların tespit edilmesi  büyük önem taşımaktadır.”

Üretim yapısına bağlı olarak Türkiye’de büyüme ile ithalat arasında  yakın bir ilişki bulunduğuna dikkati çeken Uysal, şunları kaydetti:

"Bu nedenle tarihsel olarak cari açıktaki düzelmelerin genelde  iktisadi faaliyetin önemli ölçüde zayıfladığı dönemlerle örtüştüğünü görüyoruz.  Ancak, son dönemdeki dengelenme süreci geçmiş dönemler ile karşılaştırıldığında  farklı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Öncelikle, içinde bulunduğumuz  dönemde cari dengede yaşanan düzeltmenin, ekonominin sert bir şekilde daraldığı  2001 ve 2009 krizlerine kıyasla çok daha sağlıklı gerçekleştiğinin altını çizmek  isterim. İktisadi faaliyetteki yavaşlamanın görece daha sınırlı olduğu bir  dönemde cari fazla verme noktasına gelmiş olmamız döngüsel etkilerin ötesinde bir  dönüşüme işaret ediyor."

"İTHALAT İLE MİLLİ GELİR ARASINDAKİ İLİŞKİNİN SON DÖNEMDE BELİRGİN BİR BİÇİMDE ZAYIFLADIĞINI DA GÖZLEMLİYORUZ"

Başkan Uysal, Merkez Bankası olarak cari dengedeki iyileşmeyi nasıl  okuduklarına da değindi.

Son on yıllık dönemi mercek altında aldıklarında, 2009 ile 2011-2014  dönemlerinde cari dengedeki düzelmenin ana belirleyicisinin ithalat gelişmeleri  olduğunu dile getiren Uysal, "Yakın dönemdeki hızlı iyileşmede ise ithalattaki  yavaşlamanın yanı sıra mal ve hizmet ihracatındaki güçlü artış eğiliminin de  etkili olduğunu söylemek mümkün." dedi.

Bu noktada cari dengede son dönemde yaşanan iyileşme üzerinde  belirleyici olan temel faktörleri biraz daha açan Uysal, şunları söyledi:

"Öncelikle ithalat gelişmelerini ele alalım. Türkiye üzerine yapılan  akademik çalışmalar ithalatın reel gelir ve reel kurdaki değişimler tarafından  anlamlı bir düzeyde açıklanabildiğini göstermekte. Söz konusu çalışmalar  ithalatın gelir esnekliğinin göreli fiyatlara göre daha yüksek olduğuna işaret  etmekte. Bu çerçevede, iç talepte 2018 yılı ikinci çeyreğinden itibaren görülen  yavaşlamanın ithalatı belirgin ölçüde sınırladığını söyleyebiliriz. Bununla  birlikte ithalat ile milli gelir arasındaki ilişkinin son dönemde belirgin bir  biçimde zayıfladığını da gözlemliyoruz. Bu gelişmede reel kurdaki uzun süreli  uyarlamanın ve firmaların üretim yapısındaki değişimin etkili olduğunu  değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, ilerleyen dönemde iktisadi faaliyetin kademeli  olarak toparlanacağı bir konjonktürde göreli fiyatların sınırlayıcı etkisi  nedeniyle büyümenin cari denge üzerindeki etkisinin nispeten daha az olmasını  bekleyebiliriz."

Cari açıktaki düzelmede göz ardı edilmemesi gereken diğer bir faktörün  ham petrol ve emtia fiyatlarındaki gelişmeler olduğunu belirten Uysal,  Türkiye’nin üretim ve ihracat yapısında enerji ve emtia kaynaklı ithal girdi  bileşeninin yüksek olması nedeniyle, başta petrol ve metal olmak üzere  uluslararası fiyatlardaki aşırı hareketlerin ithalatta talep koşullarından  bağımsız dalgalanmalar oluşturabildiğini kaydetti.

Uysal, "2018 yılında ortalama 71 dolar olan Brent petrol fiyatının  küresel büyümedeki yavaşlamaya bağlı olarak daha ılımlı düzeylerde seyrettiği bir  konjonktürde, geçtiğimiz yıl 43 milyar dolar olan enerji ithalatımızın bu yıl  daha sınırlı kalması kuvvetle muhtemel görünüyor." değerlendirmesinde  bulundu. 

"GÖRELİ FİYAT GELİŞMELERİ İTHALATIN YANI SIRA İHRACATIN DA ÖNEMLİ BİR BELİRLEYİCİSİ"

Banka bünyesinde yapılan çalışmaların göreli fiyat gelişmelerinin ithalatın yanı sıra ihracatın da önemli bir belirleyicisi olduğuna işaret  ettiğini aktaran Uysal, ihracatın reel kura duyarlılığının başta turizm ve  taşımacılık olmak üzere hizmetlerde daha güçlü olduğunu, mallarda ise Avrupa  Birliği, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi bölgeler ve ülke grupları itibarıyla  oldukça farklılaşabildiğini gördüklerini söyledi.

Yakın dönem gelişmelerini bu kapsamda değerlendirdiklerinde ihracattaki güçlü seyrin de cari dengedeki iyileşmeye önemli bir katkı verdiğini belirten Uysal, "Başta Avrupa Birliği bölgesinde olmak üzere küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya karşın firmaların ihracata yönelimi, pazar ve ürün çeşitlendirme esnekliği ve rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisiyle mal ve  hizmet ihracatı artmaya devam etmekte. Bu görünüm altında Türkiye küresel ticaret  hacmindeki yavaşlamanın etkilerini ticaret pastasından aldığı payı artırarak  bertaraf edebiliyor." diye konuştu.

"DÜNYA MAL VE HİZMET TİCARETİNDEN ALDIĞIMIZ PAYI ARTIRABİLİYORUZ"

Uysal, bununla birlikte, ihracattaki olumlu görünümün sadece imalat sanayi öncülüğündeki mal ticareti kaynaklı olmadığını, jeopolitik gelişmelerin etkisiyle 2016 yılında önemli ölçüde zayıflayan ve ekonomik büyümeyi oldukça  sınırlayan turizm sektörünün takip eden dönemde hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini ve yabancı ziyaretçi sayısının güçlü bir şekilde artmaya devam ettiğinin görüldüğünü bildirdi.

Ülkeler itibarıyla turist kompozisyonunu incelediklerinde, Avrupa ve  Bağımsız Devletler Topluluğu dışındaki bölgelerde de önemli rakamlara ulaşmanın  ciddi bir esneklik sağladığına dikkati çeken Uysal, "Tıpkı mal ihracatında olduğu  gibi turizmde de pazar çeşitliliğinin artıyor olması, belli ülkelere veya  bölgelere özgü şokların olumsuz etkilerini yumuşatabilmemize imkan tanıyor.  Turizmdeki bu eğilim, doğrudan etkilerinin yanında başta taşımacılık hizmetleri  olmak üzere bağlantılı sektörler aracılığıyla ekonomideki toparlanma ve  dengelenme sürecinin önemli bileşenlerinden biri konumunda. Özetle son yıllarda, rekabet gücü kazanımlarının da desteğiyle dünya mal ve hizmet ticaretinden  aldığımız payı artırabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.




'
18:059.693
Değişim :  1,77% |  168,87
Açılış :  9.431  
Önceki Kapanış :  9.525  
En Düşük
9.421
En Yüksek
9.715
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler18:05
TTKOM 39,16 1.459.788.250 % 10,00  
MAGEN 19,58 356.147.014 % 10,00  
ISBTR 524.947,50 13.073.793 % 10,00  
TKFEN 44,94 644.409.466 % 9,99  
SILVR 22,68 111.500.027 % 9,99  
18:05 Alış Satış %  
Dolar 32,4915 32,5004 % 0,08  
Euro 34,5977 34,6901 % -0,12  
Sterlin 40,0387 40,2394 % -0,46  
Frank 35,5546 35,7328 % 0,28  
Riyal 8,6287 8,6720 % 0,06  
18:05 Alış Satış %  
Gümüş ONS 28,65 28,71 % 0,66  
Platin 934,17 937,32 % 0,66  
Paladyum 1.030,19 1.034,38 % 0,66  
Brent Pet. 87,24 87,24 % 0,66  
Altın Ons 2.391,52 2.392,09 % 0,66