• Dr. Pelin Yantur

Köyüne dön projesinin perde arkası

12.02.2018 Pazartesi 10:52

Son günlerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba’nın “Köyüne Dön Projesi” epey konuşulmaya başlandı. Köyüne dönen çiftçi ailelere 300 koyun ve bunun yanında asgari ücret verilecek proje kapsamında. Bu hafta sizlerle bu konunun altında yatan nedeni ve aslında var olan sorunun çözümünü işlemek istedim.

Türkiye’de geçmiş yıllardan beri süregelen önemli bir sorun var ki o da bölgeler arası gelişmişlik farkı... Bu fark maalesef yıllarca epey yüksekti. Geçmiş yıllarda tarım sektöründe yaşanan çözülmeyle birlikte kırsal nüfus hızla kentlere göç etmeye başlamıştı. Bu durum sonucunda ise göç veren yerlerde pazarın gelişmesi mümkün olmazken göç alan yerlerde de bir takım sosyo- ekonomik sorunlar meydana gelmişti. Burada en büyük örnek olarak gecekondular sonucu ortaya çıkan çarpık kentleşmeyi verebiliriz sanıyorum. O dönemde Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin bölgesel politikalara yer vermesi gerekirken bu ülkeler sadece istihdam yaratma peşine düşmüşlerdi. Ya da bu kaygıyı gütmüşlerdi. Gelişmiş ülkeler ise bölgesel politikalara daha çok yer vermişlerdi. Şimdi ise gündemimize taşındı bu konu. Aslında son yıllarda yapılan çalışmalar mevcuttu.

Örneğin, Köye Dönüş Hibesi kapsamında 30 bin lira tarım ve hayvancılık ile uğraşanlara hibeler ve krediler sağlanıyordu. Hala da devam ediyor bu proje. Fakat köye dönüş aranmıyordu. Şimdi ise daha net sonuçlar alabileceğimiz bölgesel kalkınmayı da sağlayabileceğimiz proje ile karşı karşıyayız. Daha önceki yıllarda hazırlanan kalkınma planlarında göç, altyapı ve kırsal kalkınma konuları işlense de hep bir kopukluk mevcut olmuş yeterince ilerleme kaydedememiştik. Şimdi ise artık zamanı! Güzel hatırı sayılır bir proje ile karşı karşıyayız. Bölgesel kalkınmaya tam da ihtiyacımız olduğu bu dönemde bölgesel politikaları içselleştirmek, katılım ve karşılıklı işbirliğini güçlendirmek olmazsa olmazımız haline geliyor. İnsan sermayesini güçlendiren yatırımları arttırmak ise bu süreçte gereksinimiz.

Zamanında yaşanan eğitim yetersizliği ve eksik sermaye birikimi bölgeler arasındaki farklılığı oluşturuyor vatandaşımızın ise göç etmesine neden oluyordu. Alt yapı eksikliği ve yerel pazarın yeterince gelişememesi bu durumu daha da tetikliyordu. Sonra bir de bakmışız ki bölgeler arasında kocaman bir farklılık göze çarpıyor. Bu nedenle bu proje oldukça büyük önem arz ediyor. Dengeli büyüme açısından, göç açısından, altyapı açısından ve en önemli kırsal kalkınma açısından. Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu gibi projelerin uygulaması en az tasarlanması kadar önem teşkil ediyor. Sağlanan bu teşviklerin potansiyeli olan bölgelere verilmesi projenin verimliliğini daha da arttırmaz mı sizce? Sadece hayvancılık değil, gıda ve tarımda da bir ileri boyuta geçmez miyiz? Bana kalırsa bölgelerin belirlenmesi elde edilecek verimliliği ve başarıyı daha da arttırabilirdi. Bunun yanında sağlanan teşviklerin denetimi ise projenin önemli bir kısmı.

Sonuç olarak bu projenin etkinliği ve verimliliği beni oldukça heyecanlandırıyor. En azından yıllarca kalkınma planlarına konu olan bu durum sonunda uygulamaya konuyor.

Bu ve bunun gibi projelerin devamı da gelecek gibi duruyor. Ne diyelim, yaşayalım ve görelim.

Yazarın Önceki Yazıları