• Gökhan Özkan

Petrol savaşında kim kazandı, kim kaybetti?

25.12.2015 Cuma 12:13
2015 yılının en önemli filminin adı petrol savaşları. Filmin oyuncuları neredeyse tüm Dünya. Arabistan’dan İran’a, Venezuela’dan Rusya’ya, Libya’dan Türkiye’ye herkes bu filmde üzerine düşen rolü, başarıyla oynadı.

Petrol fiyatlarını etkileyen unsurları ise artık anlatmaya gerek yok. Üretim yüksek, talep düşük, Dolar güçlü, emtia fiyatları düşük... Artık herkesin konusunu ezberlediği bu filmin senaryosunun ana teması, siyasi çatışmalar. Ancak ne olursa olsun, siyasi anlamdaki üstünlük çabası ve Pazar payını koruma adına yapılan müdahalelerin sonucu petrolün çöküşü...

Bu film aksiyon dolu. Her aksiyon filminde bir kazanan bir de kaybeden olur. Bu filmin kazanını da petrolü ithal edenler...

Üretenler ve bu petrolü satanlar n'oldu? Onlar ilk filmde kaybetti... İkinci film 2016’da vizyonda olacak... Kaybedenlerin intikamı, 2016’da çekilecek mi ? Bunu zaman gösterecek...

Şimdi bakalım bu filmde kim kazandı kim kaybetti?

ÖNCE KAYBEDENLER!

Kaybedenlerden başlıyoruz. Çünkü kazananların durumunda sorgulanacak çok kısım var. Ancak kaybedenlerin durumu daha net. Kaybedenler, en büyük gelir kaynaklarından yıl boyunca ödün verdi.

Irak, İran, Rusya, Venezuela, Nijerya, Brezilya...

SUUDİ ARABİSTAN'IN KADERİ NEDEN FARKLI?

Suudi Arabistan’dır, Cezayir'dir, Birleşik Arap Emirlikleri'dir. Bunlar ana üreticilerdir ve döviz rezervleri, trilyon Dolar’ları bulmaktadır. Üretimin kısılmasına rağmen düşük fiyatlardan etkilenmeyecek kadar rezervi bulunan bu ülkelerin, toplam kamusal yatırım fonlarının büyüklüğü 2 trilyon Dolar’ı aşmaktadır. Siz düşünün petrol 25 Dolar’a kadar düşse bile, çıkarma maliyeti, hala 9-10 Dolar...

Venezuela fiyatlar yükselsin diye adeta yalvardı.  Haklı da, İhraç gelirlerinin yüzde 95’i petrol...

Kanada Dolar’ı adeta çakıldı, Kanada’nın petrol ihraç gelirleri de yüzde 70. USD/CAD 1.40 oldu .. 1.40!

Rusya’da sıkıntı en büyüğü. Rusya gelirlerinin yüzde 50’si petrolden. Bütçe sorunu da bu nedenden.

Hatırlıyoruz ki!

Ruble’nin çöküşü, faizlerdeki yükseliş. Ekonomide resesyon. Hepsinin temelinde petrol var. Rusya’ya bir parantez açmakta fayda var ki, kendisi önemli bir komşumuz. Komşu da pişer bize de düşer durumu; bu seferlik ortadan kalktı. Biz bu savaştan bir kaç yönden karlı çıktık. Ancak bu karı azaltan bazı durumlar da var.. Detaylar aşağıda.

GELELİM KAZANANLARA...

Türkiye hali hazırda kazanan ilk ülke olabilir. Ezbere konuştuğumuzda, uzmanlar petroldeki her 10 Dolar’lık düşüşün cari açıkta 4.4 milyar Dolar’lık iyileştirme sağlayacağını söylerler. Brent Petrol 36 Dolar. O zaman bize 20-30 Milyar Dolar’dan fazla iyileştirme yapması lazım.


Vatandaşın derdi benzin fiyatları...

Normal şartlarda petrol fiyatı düşünce benzin fiyatları da düşmesi lazım. Bakalım...

Haziran 2014... Brent petrol 115 Dolar.. Benzin fiyatları 5 Liranın üstünde... Dolar/TL 2.15

Mayıs 2015 Petrol 65 Dolar... Benzin fiyatları 4.5 Lira... Dolar/TL 2.70

Aralık 2015 Petrol 36 Dolar.. Benzin fiyatları 4.30... Dolar/TL 2.92

Etkiye baktığımızda aslında çok da üzerinde durulacak bir tablo yok. Petrolü Dolar bazında ithal ediyoruz. Petrol fiyatları düşse de, kur ve vergiler benzin fiyatlarında istenen etkiyi yaratmıyor. Bu yüzden, normal koşullarda gerçekten kazandığımız petrol savaşına kurdan yeniliyoruz. Kur neden yüksek? İşte FED faizleri...

ENFLASYON...

Haziran 2014, Brent 115, enflasyon yüzde 9.16

Mayıs 2015 Brent 65 dolar... enflasyon yıllık 8.45

Kasım 2015 Brent 36-40 dolar enflasyon yüzde 8.10

Enflasyondaki tüm etkileri bir kenara atalım. Bize iyi bir maliyet olarak yansıyan petrol fiyatlarının az da olsa etkisi görülmüş. Enerji fiyatlarından arındırılmış enflasyonda ise, tablo bu kadar iyimser değil. Neden ? İşte FED’in faizleri... Para politikasında gevşeme imkanı da hala yüksek enflasyonla ortadan kalktı. Sonuç, TCMB: enflasyondaki yükselme potansiyeli olduğu sürece. Sıkı para politika duruşu devam edecek!

BÜYÜME...

Yeniden ezbere baktığımızda, petrolde 10 dolarlık düşüş büyümeye 20-30 baz puan katkı sağlar. Durum böyle mi?
Haziran 2014 Brent 115, büyüme yüzde 4.3

2015 2. Çeyrek yüzde 3.8

2015 3. Çeyrek yüzde 4.0

Bileşenleri tek tek incelemek lazım ama tabloda küresel şartlara göre iyimser bir tablo var. Sadece rakamlara baktığımızda önemli bir değişim söz konusu değil.

Bir de kazanma ihtimali olanlar vardı! Onlara ne oldu ?

Çin, ABD, Japonya ve Euro bölgesi ülkeleri. Çin, Japonya ve Euro bölgesi önemli ithalatçılar. Petrolün düşüşü olumlu olması beklenir. Ancak bu ülkeler 2015’de çok daha farklı durumlarla uğraştılar.

Hatta düşünün Çin’deki talep azlığı, petrolde baskı yaratıyor.

Avrupa, ABD, Japonya ise petroldeki düşüşten 2015 yılı boyunca şikayetçi olan ülkelerdi.

Kazanan ve Kaybedenleri sınıflandırırken, nerden baktığımız oldukça önemli. Bu senenin ana konusu, parasal genişlemeler ve enflasyondu. Bunun sebebi ise, resesyon ve dezeflasyon süreciydi. Burada kazananları ve kaybedenleri, yüksek ve düşük enflasyona sahip ülkeler olarak ayırmakta fayda var. O yüzden, yüzde 8 enflasyon koşulunda, elbette maliyetlerin azalması olumluyken, Yüzde 2’yi yakalamak isteyen ekonomiler ise, petrol fiyatlarının toparlanmasını dört gözle beklediler. Ama gelişmiş ülke ekonomileri bu açığı, başka yönden kapatmaya çalıştı. Örnek, ABD’de istihdam... talep, tüketim, maliyet, büyüme kazanan ve kaybedeni belirlerken ana unsur olmalıydı.  Ülkemiz içinse söylenecek özet cümle. Petrolden aldıklarını, kurdan veriyor.

Gökhan Özkan/ www.isikfx.com/ 
IşıkFX Araştırma Uzmanı

Yazarın Önceki Yazıları