• Ergün Tekgül

Reel sektör! VİOP seni çağırıyor!

24.02.2016 Çarşamba 14:44

40-50 santimetrelik bir toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 20 -25.000 yıllık bir sürenin geçmesi gerektiğini biliyormuydunuz? Ya elektriği bulabilmek için milattan sonra 1.800 yıl beklediğimizi? İlk Ramli bilgisayar ancak 2. Dünya savaşında ihtiyaçtan ötürü icat edilmiş mesela. Babiller ise milattan önce 2000 ’de trigonemetriyi keşfetmiş. 1769 yılında Nicholas Cugnot adındaki soylu bir Fransız , bir makineyle kendiliğinden çalışan ilk kara taşıtını tasarlamış. 1826 yılında Joseph Nicephore Niepce sekiz saat ışık altında ilk fotoğrafı almış. Milattan önce 4.000 ‘li yıllarda Mısır ‘da kullanılan güneş saati kullanılmaya başlanmış. Bilinen ilk dondurma salonu ise 1776 yılında New York ‘ta açılmış.

Evettt!! Sonunda çıldırdı Ergün Bey demeyin sakın! Birşeyler anlatmaya çalışacağım. Bu arada unutmadan , Dünya ‘nın ilk borsası Kütahya Çavdarhisar ‘da Aizanoi antik kentinde kurulmuş. Bizde ise borsanın 30 yıllık tarihi var. VİOP ise 11 yıl önce kuruldu. Özetle gelişim , zaman gerektiren birşeydir unutmayalım.

Sözü tabiki bir şekilde VİOP ‘a bağlamam kaçınılmaz biliyorsunuz. Yıllar önceki yazılarımı takip edenler iyi bilir ki VİOP ‘a dair onlarca yazı yazdım. Gelişmesi için kurulduğundan bu yana elimden geldiğince katkı sağlamaya çalıştım. Hala da kurumum Ata Finans Grubu ile birlikte bu konuda elimizden gelen tüm çabayı göstermekteyiz. Hatta VİOP birimi olarak resmi marka tescili alan Türkiye ‘nin ilk ve tek VİOP birimi olduk ki, VİOP ‘a verdiğimiz önemi , profesyonellik herkese örnek teşkil etsin. Seminerler , eğitimler , kurumsal toplantılar yaparak VİOP ‘un aslında ne olduğunu anlatmaya çalıştık , çalışmayada devam ediyoruz.

Yalnız geldik bu yazımın ana temasına! Reel sektör! Bakınız biz sermaye piyasalarının bir üyesi olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz dersem doğru birşey söylemiş olurum. Borsa İstanbul VİOP ‘da aynı şekilde bizlerle yakın temas kurarak ihtiyaca yönelik ürünler çıkarmaya çalışıyor. Peki ya , reel sektör! Onlar bizim kendilerine sunduklarımıza ne kadar el uzatıyorlar? Bu konuda ne kadar bir çaba içindeler? Lütfen yanlış anlaşılmasın bunları eleştiri için söylemiyorum. VİOP kurulduğundan beri sesini reel sektöre duyurmaya çalışan biri olarak tatlı tatlı kızgınlık diyelim! Çünkü çok anlatmaya , ışık tutmaya çalıştım ama ne yazık ki biraz hayal kırıklığı oldu geçen dönem.

Peki , VİOP olarak ne mi yapmaya çalışıyoruz? Asli görevimizi! Yani reel sektörün risklerini minimize etmeyi. Yani hedge dediğimiz mekanizmayı finansal riski olan tüm şirketlerimizin kullanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Buradaki riskten kastım en basit örneği ile döviz riski olabilir. Amansızca yükselen döviz riskine karşı şirketlerimizin bu kadar çıplak olması bana gerçekten çok korkutucu geliyor. Gelişmiş ülkelerde % 95 ‘lerin üstünde korunma sağlanırken bizim ülkemizde hedging/korunma yok denecek kadar az. Bu asla kabul edilebilir bir durum değil kanımca. Riskler ufak bir sigorta ile yönetilebilir duruma gelecekken reel sektörün bu durumu daha çok kucaklaması gerektiğini düşünmekteyim. Bu hem kendileri açısından hem sermaye piyasalarının gelişimi açısından gerçekten önemli bir durum.

VİOP sadece döviz bacağında değil , reel sektörü ilgilendiren enerji ,emtia , çelik konusunda da sözleşmeler açarak kurumların kendilerini burada koruma altına almaları için büyük bir çaba sarfediyor. Örneğin hurda çelik konusunda dünyanın piyasa yapıcı ülkelerinden biriyiz. Hurda çeliği çevrenizde gördüğünüz tüm konutların ham maddelerinden biri olarak düşünebilirsiniz. Dünya liderliğine soyunmuş şirketlerimiz hurda çelik ve demir cevherinden demir çelik ve türevlerini üretip

makro ekonominin gelişimi için büyük bir emek haracamaktadırlar. Fakat tıpkı döviz riski gibi burada hem üreticiler hem üretilen ürünü satanlar sürekli bir fiyat riski taşımakta. Tüm bu riskleri minumuma indirmek için tedavi belli! Peki bu tedavi için VİOP ne yaptı? Bu ürüne ilişkin sözleşmeyi işlemlere açtı! Neden? Şirketlerimiz gelip kendilerini burada fiyat riskinden koruma altına alsınlar diye! Peki şu ana kadar piyasayı etkin kullanabildik mi? Ne yazık ki hayır! Peki bu piyasanın gelişmesi , risklerin ortadan kalkıp reel sektörün önünü görür şekilde faaliyet göstererek makro ekomiye katkı yapmasını sağlayabilirmiyiz? Tabiki evet! Yeter ki sektör VİOP ‘un bizim sesimize kulak versin.

Bize çocukluğumuzda sigortayı tabiri caizse ‘’öcü’’ gibi gösteren zihniyetten kurtulmamız lazım. Çünkü aslında yapmaya çalıştığımız şey tam da bu , riskleri sigortalamak. Sigortayı masraf olarak değil geleceğimizin anahtarı olarak görmek zorundayız. Cep telefonuna 3.000 TL verip 100 TL ‘yi masraf olarak gören zihniyetten acilen kaçıp uzaklaşalım. İlk paragrafımda herşeyin bir zaman gerektirdiğine vurgu yapmıştım. Fakat , zaten 200 sene kaybımız varken artık daha fazla zaman kaybına tahammülümüz olmadığını düşünmekteyim.

Son olarak iğneyi birazda kendimize batıralım. VİOP konusunda kurumlarımız yetişmiş uzman , personel sayılarını acilen artırmaları gerekmektedir. Günlük düşünmek yerine geleceği öngörerek VİOP ‘a stratejik yaklaşmaları kurumların ömrünü kat ve kat artıracaktır. Artık ‘’ Yatırım Mühendisliği ‘’ zamanı olduğunu unutmayalım. VİOP sermaye piyasalarının geleceğidir.. Gelecek VİOP ‘undur..

Borsa şansınızın yanınızda olduğu sağlıklı günler dilerim.

Ergün TEKGÜL/ Ata Finans Grubu VİOP Müdürü
etekgul@atayatirim.com.tr
twitter:@erguntekgul

Yazarın Önceki Yazıları