• Cüneyt Paksoy

Kritik aralık ayı ve beklentiler

01.12.2020 Salı 15:19
ABD seçimleri geride kalıp bir belirsizlik biterken, global ölçekte ekonomiler ve piyasalar bir kez daha virüsün etkisinde yönünü arıyor. Daha bazı ülke ve bölgelerde birinci dalga bitmeden ikinci dalga söylemleri ve DSÖ’nün üçüncü dalgaya dikkat çekmesi kafaları karıştırmış durumda.

Ortada olan net gerçeklik ise virüs etkisinin uzun bir süre daha ekonomileri baskı altında tutarak, hasarı derinleştirmesi ve piyasaların bir çok dinamik içinde ağırlıklı bu sürecin etkisi altında kalarak devam etmek zorunda olmaları.

Aralık ayı bu açıdan oldukça önemli bir ay olacak. Hem 2020 bilançolarının belirlenmesi, hem 2021 beklentilerinin şekillenmesi netleşirken, piyasalar için aşı dışında en önemli destekleyici durumunda olan Fed ve ECB’nin toplantılarında alacakları kararlar ve verecekleri sinyaller yıl sonu kapanışlar ve yeni yıla başlangıçlar açısından oldukça önemli belirleyici olacak.

ABD teşvik paketinden şimdilik beklediğini alamayan piyasaların Fed ve ECB’den yeni ek tahvil alım duyuruları yani parasal genişlemenin dozunu arttırmalarını beklediklerini ve bunu da fiyatladıklarını biliyoruz. Pozitif ortamın ılımlı da olsa devamı için gözler Fed ve ECB’de olacak.

İtalya’nın son çıkışı oldukça önemli. ECB beklentileri adına önemli bir dipnot olarak kayda geçti bu söylem. Başbakan Giuseppe Conte’nin en yakın danışmanlarından biri olan Riccardo Fraccaro, Avrupa Merkez Bankası'nın pandemi krizi boyunca farklı hükümetlere verdiği borçların, ulusların toparlanmasının ve yeniden yapılanmasının desteklenmesi için silinmesi ya da sonsuza kadar saklanması gerektiğini belirtti.

ECB’den ilk cevap gecikmedi. Bu durumun kolay olmadığını hatta mümkün olmadığını ilk refleks olarak kibarca belirtmiş oldular. Avrupa Merkez Bankası politika yapıcılarından olan Francois Villeroy de Galhau, İtalyan danışmanın borçların silinmesi teklifini bir bakıma reddetti ve ekledi: “Borçların silinmesi son derece tehlikeli bir yol olur. Euro kabul edildiği zaman, anlaşmaya göre Fransa da diğer devletler gibi merkez bankasına her zaman ödeme yapmayı kabul etmiştir. Bu anlaşmaya güvenin en önemli öğesidir.”

Pratikte borç silinme olmasa da İtalya’dan dolaylı tahvil alımına devam edilmesi ve miktarın arttırılması çağrısı olarak da algılanan bu söylem ve bunun dışında bir çok farklı dinamik en az Fed toplantısı kadar ECB toplantısını önemli hale getirmiş durumda. Beklentiler karşılanırsa ılımlı pozitif havanın devamı mümkün görünürken, kurşunların yeni seneye saklanması ve sözlü yönlendirme ile yetinilmesi kar satışlarını tetikleyebilir ve sert bir düzeltme gelebilir. Bu olasılığa da hazırlıklı olmakta ve temkinli iyimserliği korumakta büyük faya görmekteyiz.

Düşük faiz ve bol likidite imkanlarından 2008-2014 döneminde olduğu gibi etkili ve yüksek oranda fayda sağlamayan gelişen piyasalar içinde aralık ayı oldukça kritik olacağa benziyor. Piyasalar ya tamam ya devam sorularına cevap ararken ABD tahvil faizleri, Dolar Endeksi, ABD borsaları gibi bir çok önemli grafiğe de bakmaya devam edecek. Bunların içinde Almanya’nın DAX Endeksi‘de özellikle borsa hareketleri adına yine öne çıkacağa benziyor.

GÖZLER YİNE DAX ENDEKSİ’NDE OLACAK

Geçen yazımızda öne çıkardığımız DAX Endeksi, devamlı işlediğimiz SP500 Endeksi kadar hatta  belki de gelişenler adına da en önemli belirleyici endeks olmaya devam edecek. Geçen yazımızda ki uyarımızdan sonra sert bir düşüş yaşayan ve 12000’lere ilerleyen DAX ECB ve Fed beklentileri ve aşı morali ile yeniden 13300-13500 aralığına geri dönüş yapmış durumda.

Mevcut durumda önemli ara direnç olan 13300-13500 aralığında bulunan Endeks’in bu eşiği bu sefer kalıcı geçerek  yukarda yeni rekor hedefini de barındıran 13800-14200 aralığına gitme potansiyeli oldukça önemli olacak. Gelecek satışlarda 12700-13000 aralığı içinde veya üzerinde bu satışların karşılanma gücü oldukça önemli olacaktır.
Yazarın Önceki Yazıları